ayakları yerden kesilmek
Verb
mutluluktan havalara uçmak
Verb
sevinçten havalara uçmak
Verb
son derece dikkatlı davranmak
Verb
(politikada) krize göğüs germek
Verb
kaldırımın iç tarafında yürümek
Verb
sevinçten uçmak, etekleri zil çalmak.
Since her engagement she has been walking on air: Nişanlandığından
beri sevinçten uçuyor.
grev gözcüsü hattında yürümek
Verb
yüzüstü bırakmak, terketmek, bırakıp gitmek.
He just walked out on his wife and family without saying a word.
(US) birini terk etmek
Verb
önemsiz/konuşmasız rol.
walking-part ile ayni anlama gelir.
Noun